George R.R Martin'in ''Buz ve Ateşin Şarkısı'' serisi, özellikle ''Game of Thrones'' dizisi ile daha bir popüler oldu. Ülkemizde her ne kadar diziden önce rağbet görmemiş olsa da şimdi birçok hayranı ve okuyanı var. Ancak George R.R Martin'in aklındaki Westeros, sadece iç karışıklıklar, ordular ve taht mücadelesi ile sınırlı değil. Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin aksine, barışın ve istikrarın hüküm sürdüğü bir Westeros daha var. Ve bu Westeros'u ''Dunk ile Egg'in Hikayeleri'' adlı kısa romanlarla tanıyabiliyoruz. Dunk, aslında Buz ve Ateşin Şarkısı'nda da sıkça bahsedilen Sör Uzun Duncan'ın ta kendisidir. Ve bu hikayede basit bir yaverden Westeros'un tamamında saygı duyulan ve masallara konu olan kişiyi daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Tabi onun Egg(yumurta) lakaplı yardımcısı ile birlikte. Hikaye, Taht Oyunları kitabından 80 sene öncesinde geçiyor. Martin ilk roman olan ''Gezici Şövalye''yi 1998 yılında çıkardı.
George R. R. Martin – Yeminli Kılıç
Dunk ile Egg’in hikâyeleri, Buz veAteşin Şarkısı serisinin ilk kitabı olan Taht Oyunları’nın 80 yıl öncesin deki olayları anlatır gezici şovalyeden sonra çıkan 3.ara kitapdır bu şekilde 7 veya 12 ara kitap olacagı söylenmişti diğer 4 ara kitap türkçeye çevrilmedi 5 ide henüz yazar tarafından tamamlanmadı.
George R. R. Martin – Prenses ve Kraliçe veya Siyahlar ve Yeşiller
Epsilon Yayınları
George R. R. Martin – Düzenbaz Prens veya Kral'ın Kardeşi
Epsilon Yayınları
Bir kralın torunu, başka bir kralın ise kardeşi olan Daemon, kraliçenin kocası olma şerefine de erişmiş bir adamdı. İlerleyen yıllarda oğullarından ikisi ve torunlarından üçü Demir Taht’a oturdular fakat Daemon Targaryen’in taktığı tek taç, kanla, çelikle ve ejderha aleviyle kazanıp çok geçmeden terk ettiği verimsiz bir krallık olan Basamak Taşları’nın tacı idi. Yüzyıllar boyunca Targaryen Hanesi’nden hem iyi hem de gaddar insanlar çıktı. Prens Daemon, bu her iki özelliği de taşırdı. Onun yaşadığı günlerde Westeros’ta Daemon kadar gıpta edilen, sevilen ve nefret edilen bir insan daha yoktu. Kendisinde iyilik ve kötülük aynı oranda bulunurdu. Bazılarına göre bir kahraman, bazılarına göre ise bir caniydi. Ejderhaların Dansı olarak bilinen tarihin en kanlı olayını, düzenbaz prensin bu savaştan önce ve savaş sırasında oynadığı kritik rolü bilmeden tam olarak anlamak mümkün değildir. Bu büyük savaşın ilk tohumları, Yaşlı Kral olarak da bilinen Jaehaerys I Targaryen’in son yıllarında atıldı. Jaehaerys, sevgili karısı İyi Kraliçe Alysanne’i ve tahtın varisi olan oğlu Ejderha Kayası Prensi Prens Baelon’u (aynı zamanda Kral Eli’ydi) kaybettikten sonra tamamen içine kapanmıştı.